Osmanlı Devleti'nde İslamiyet baskın din olmakla birlikte, İslam
inancında "semavi dinler" olarak kabul edilen Musevilik ve Hıristiyanlık
dinlerinin mensupları, millet sistemi sayesinde o dönemde batı
ülkelerinde azınlık dinlerine gösterilen hoşgörünün üzerinde bir
rahatlık içinde yaşamayı sürdürdüler. Hristiyanlığın Ortodoks ve
Gregoryen kiliseleri millet sistemi içinde meşru bir şekilde örgütlenmiş
durumdaydı. Bu inançlara mensup kişiler, kendi dini kurallarına göre
yargılanırdı.
Buna karşılık millet sistemine dahil olmayan dinlerin, devlet içinde meşru bir varlığı bulunmuyordu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder