II. Bayezit (1481 - 1512), taht kavgasına girişen kardeşi Cem'i
yeniçerilere dayanan İshak ve Gedik Ahmet paşaların desteğiyle yendi;
Cem, Rodos Şövalyeleri'ne sığınmak zorunda kaldı. 1484'teki Boğdan
seferi ile kuzey ticaretinin zengin limanları Kili ve Akkerman Osmanlı
Devleti'ne katıldı.
Cem'i ve Karamanoğulları'nın kalıntılarını
destekleyen Memlûklar'la savaş (1485 - 1491) ise genellikle
Osmanlılar'ın yenilgisiyle sonuçlandı. Venedik'le savaş (1499 - 1503),
Devlete Modon, Koron, Navarin, İnebahtı limanlarını kazandırdı.
Yavuz Sultan Selim, Şah İsmail'in Anadolu'daki müritlerine karşı
şiddetli bir mücadeleye girişti. Şah İsmail'e karşı Çaldıran'da
kazandığı zaferden (1514) sonra Tebriz'e kadar ilerledi. Bundan sonra I.
Selim, Memlükler'a karşı harekete geçti. Ateşli silahlardaki üstünlüğü
sayesinde kazandığı Mercidâbık (1516) ve Ridâniye (1517) savaşları,
Osmanlı Devleti'ne Suriye, Filistin ve Mısır'ı kazandırdı.
Hicaz,
Osmanlı egemenliğine girdi. Böylece Osmanlı Devleti, Hint Okyanusu'na
açılma olanağına kavuştu ve İslam dünyasının önderliğini tartışmasız
biçimde ele geçirdi. Bu arada I. Selim, halife ünvânı aldı ve bu unvan
kendisinden sonra gelen Osmanlı padişahları tarafından da kullanıldı.
Kanuni Sultan Süleyman döneminde devlet en güçlü ve şaşalı dönemini
yaşamıştır.46 yıllık hükümdarlığında devlet doğal sınırlarına ulaşmış ve
tam anlamıyla günümüzde süper güç tabir edilen konuma ulaşmıştır.
Öyle
ki dönemin en güçlü ülkelerinden Avusturya-Macaristan İmparatorluğu ile
yapılan bir antlaşmada Osmanlı Vezir-i azamı ile Avusturya-Macaristan
İmparatorluğu hükümdarı denk kabul edilmiştir. Yani Osmanlı'nın 2. adamı
ancak diğer ülkeleri muhattap alacak seviyededir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder